Domuz Gribi
Domuz gribi nasıl öldürüyor? Brezilyalı bilim insanları domuz gribine yakalanan bazı insanların niçin öldüklerini öğrenmek için yirmi bir kurban üzerinde otopsi yaptılar. Hastaların tümü akciğerlerinde meydana gelen bozukluklar yüzünden yaşamını yitirdiyse de grip üç farklı şekilde seyrediyor diyor uzmanlar. Mesela kalp ve kanser hastaları yaşamlarını çoğunlukla bakterilere bağlı ikinci bir enfeksiyon yüzünden yaşamını yitirmişler. Bu nedenle bu tür hastalıklara sahip insanların antiviral terapiye ek olarak antibakteriyel tedavi de görmeleri gerekiyor. American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine dergisinde “Lung Pathology in Fatal Novel Human influenza A-H1N1 Infection” başlığıyla yayımlanan araştırmayı yöneten bilim insanı Thais Mauad, ayrıca suni solunum da önermekte. Daha önceki araştırmalarla da ölümcül enfeksiyona yakalanan hastalarda solunum zorluğu yaşanırken, diğer domuz gribi hastalarında en belirgin semptomların ateş, öksürük ve kas ağrıları olduğu anlaşılmıştı. Mauad ve ekibi yaşları 1 ila 68 arasında değişen 21 kurbanda otopsi gerçekleştirmiş. Bunlardan 16’sında kalp veya kanser gibi hastalıklar vardı. Akciğer dokusunun incelenmesi sırasında üç farklı histolojik bulgu ortaya çıkmış: 1- Alveollerin önemli ölçüde zarar görmesi 2- İltihaplı dokunun ölmesi 3- Bronşlarda kanama. Ayrıca bazı hastaların akciğerlerinde aşırı miktarda sitokin salgılanmış. Bu proteinler bağışıklık sisteminin aşırı derecede reaksiyon gösterdiğine dair bir işarettir. Bu reaksiyon enfeksiyon sürecinin ölümcül olarak seyretmesinde katkıda bulunmakta. Aynı gelişme kuş gribi veya Sars gibi ağır hastalık süreçlerinde de görülmekte ki uzmanlar bunu “sitokin saldırısı” olarak isimlendiriyorlar. Kurbanın bağışıklık sistemi hastalık etkenlerine karşı aşırı reaksiyon göstererek, yaşamı tehdit eden akciğer bozukluklarına yol açmakta. Posted in: Haberler. Tagged: nasıl öldürüyor Domuz Gribi Fren Yaptı Dec 29th, 2009 by admin. No comments yet DomuzGribi.net Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve uzmanlara göre H1N1 aktivitesi dünyanın büyük bir kısmında düşüyor. Hastanelere ise daha az vaka geliyor. DSÖ’den yapılan son açıklamada virüsün Kuzey yarımkürede 6 hafta önce pik yaptığı ve ABD ile Kanada’da ciddi bir düşüşe geçtiği belirtilri. Virüsün ABD’de belirlenen ulusal taban çizgisi seviyesine yaklaştığı, Kanada’da ise bu seviyenin altına indiği bilgisi verildi. Dünya Sağlık Örgütü Küresel Grip Programı Pandemi Hazırlık Koordinatörü Prof. Dr. Hande Harmancı yaşanan son durumu Vatan gazetesine şöyle değerlendirdi: “Kuzey ve Güney Amerika ile Batı Avrupa’da vaka sayıları düşüyor. Doğu Avrupa, Orta Asya ve Güneydoğu Asya’da ise bir artış eğilimi var. Kuzey yarımküre yaza girdiği için vaka sayısı azaldı. Şu anda dünyanın bu bölümünde durum oldukça sakin. Türkiye şimdilik artış dalgasının içinde. Ancak Türkiye aşılamaya ilk başlayan ülkelerden biri olarak gerek kişisel önlemlerde gerek planlama, programlama ve aşıya sahip olma açısından becerikli davranan ülkeler arasında. Hala dünyada daha 95 ülke insanlarına uygulayabilmek için DSÖ’den aşı bekliyor. ” Pandemi öncesinde hesaplarını daha yüksek atak hızına sahip ve daha öldürücü bir virüse göre yaptıklarını hatırlatan Harmancı şöyle devam etti: “Şu anda karşımızda ilk hesaplarımızdan daha düşük atak hızına ve öldürücülüğe sahip bir pandemi var. Bütün ülkelerin planlarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Virüsün ilk ortaya çıktığı Meksika’da çok yüksek öldürücülüğü varken Amerika ve Avrupa’ya yayıldıkça ölüm hızı düştü. Ülkemizde de hala çok az kişi aşı oldu. Önümüzdeki 3-4 yıl daha domuz gribi karşımıza çıkacak.” “ENDİŞE EDECEK DURUM YOK” Şu ana kadar 100 milyon civarında aşı yapıldığını belirten Harmancı, virüsün mutasyonu ve aşının yan etkileriyle ilgili gelişmeleri şöyle özetledi: “H1N1’in mutasyonlarını DSÖ laboratuarlarında izliyoruz. Şu anda korkulacak bir değişim yok. Dirençli virüslerle karşılaştık. Dünyanın çeşitli ülkelerinden toplanan 10 binin üstünde virüs tek tek incelendi. Bunların arasından sadece yaklaşık yüz virüste Oseltamivir yani Tamiflu direnci gördük. Bu virüsler genetik yapılarında oluşan kısmi bir mutasyon sonucu ilaçlara direnç kazanmış. Ancak bu virüslerin insandan insana yayılmadığını görüyoruz. Bu vakaları eldeki ilaçlarla tedavi etmeye çalışacağız. Bugüne kadar 100 milyon doz aşıda hiç bir beklenmedik yan etki yok. Hiçbir şekilde endişeye mahal verecek bir bulguyla karşılaşmadık.” HASTANELERE BAŞVURU AZALDI TÜRKİYE Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Gaye Usluer, salgının kontrol altına alınması için aşılanma düzeyinin hızla artırılması gerektiğini söyledi: “Domuz gribi nedeniyle hastanelere başvuru sayısında büyük oranda azalma var. Türkiye’de yaklaşık 2 milyon kişi aşı yaptırdı. Dünyada aşı yaptıran 200 milyon kişiden 80’inde ciddi yan etki bildirimi oldu. Ancak şu ana kadar aşıyla ilişkilendirilmiş ölüm yok. Ölen kişilerin otopsilerinde aşıyla ilgili bulguya rastlanmadı. Enfeksiyonun sıklıkla görüldüğü çocukların ve gebelerin aşılanması çok önemli. Türkiye’de geçen haftaya göre ölüm hızında düşüş olmadı. Posted in: Haberler. Tagged: Domuz Gribi düşüşte İlaca yanıt vermeyen domuz gribi! Dec 20th, 2009 by admin. No comments yet DomuzGribi.net Almanya’da domuz gribinin tedavisinde kullanılan Tamiflu adlı ilaca yanıt vermeyen ilk domuz gribi vakası tespit edildi. Munster Üniversite Hastanesi’nden yapılan açıklamada, virüsün ilaca dirençli hale geldiği bildirildi. Deutsche Welle’nin haberine göre, Munster Üniversitesi Hastanesi yetkilileri, domuz gribi teşhisiyle hastaneye kaldırılan bir hastaya uygulanan terapi kapsamında hastaya verilen tamiflu ilacının hiçbir etki yaratmadığının belirlendiğini söyledi. Yapılan açıklamada Tamiflu’nun herhangi bir etkiye sebep olmamasının, virüsün ilaca karşı duyarlılık kazandığının bir işareti olduğu belirtildi. Mikrobiyoloji uzmanları inceleme sonucunda virüsün, şu an domuz gribi tedavisi için kullanılan ilaçlara kısa sürede dirençli hale geldiğini tespit ettiklerini belirtti. Uzmanlara göre, söz konusu virüsün gelecekte nasıl bir değişim göstereceği henüz bilinmiyor. Posted in: Haberler. Tagged: ilaç · mutasyon Domuz gribiyle biten yaşamlar Dec 20th, 2009 by admin. No comments yet DomuzGribi.net 415 ölü sayısı, 415 ayrı hikayeyi barındırıyor… 2009’un mart ayında Meksika’da insanlarda hastalık yapan yepyeni bir virüs ortaya çıktı. Domuzlarda oluşan virüslere çok benzediği için adı da hazırdı: Domuz gribi. Meksika dalgası gibi hızla tüm dünyaya yayılan griple ilgili olarak Dünya Sağlık Örgütü alarm zillerini çalmaya başlamış; tıp dünyası ayağa kalkmıştı. Yüksek ateş, öksürük, baş, vücut ve boğaz ağrısı, aşırı yorgunluk gibi belirtileriyle mevsimsel gripten farksızdı. Ama adı bile tüyleri diken diken ediyordu. Türkiye’de ilk domuz gribi vakasının kesinleşmesi ise televizyonlarda ‘son dakika’ anonsuyla duyurulmuş, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 16 Mayıs’ta, ABD’den Irak’a gitmek üzere İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Türkiye’ye giriş yapan bir kişide domuz gribi virüsü belirlendiğini açıklamıştı. 24 Ekim’de de Türkiye’de domuz gribine bağlı ilk ölüm gerçekleşti. İşte o tarihten bu yana Sağlık Bakanlığı domuz gribi nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısını açıklıyor. 1, 5, 10, 100 derken sayı 415’e kadar yükseldi. 415! Kolayca söyleniyor, yazılıyor. Bu satırlar yazılırken de rakam sürekli artıyor. 415 sayısı, 415 ayrı hikâyeyi barındırıyor. 415 yaşamın sona erdiğini, geride yüzlerce yetimin, öksüzün kaldığını, hayatının baharında can veren insanların, geride bıraktıklarının acı ve gözyaşlarını haykırıyor. BÜLENT GÜNAL – GAZETE HABERTÜRK – YAZI DİZİSİ 1 Doğumdan 12 gün sonra domuz gribinden öldü MELİHA Mert, daha 38 yaşındaydı… Adapazarlı Meliha Mert, bir erkek çocuk dünyaya getirdikten 12 gün sonra domuz gribinden öldüğünde geride gözü yaşlı bir eş ve iki öksüz yavru bıraktı. Kenan Mert bir yandan eşinin yasını tutuyor, diğer taraftan da 7 yaşında bir kız ile bir aylık bile olmayan, annesinin kokusuna hasret bir bebeğe bakmaya çalışıyor. 32 yıllık aşçı Kenan Mert, 8 yıllık eşini kaybettiğine hâlâ inanamıyor: “Evlendikten bir yıl sonra kızımız dünyaya geldi; Hazal. Meliha, ikinci çocuğumuza hamile kaldığında, doktor ‘Bir oğlunuz olacak’ dediğinde eşimin sevinç gözyaşlarını unutamam.’’ ‘BU KADAR MI HIZLI İLERLER?’ Kenan Mert, oğullarının adını eşinin koyduğunu söyledi: “‘Mehmet Arda olsun’ dedi. Hamileliğine kısa bir süre kala ince bir öksürük başladı Meliha’da. Doktora gittik, çok önemsemedi. Bir iki ilaç yazdı, eve gönderdi. Hastalığı fazla ilerlemedi. Zaten iki hafta sonra doğum yaptı. Eve çıktık, öksürük yine baş gösterdi. Bu kez daha şiddetliydi. Öksürük bazen öyle artıyordu ki, nefes alamıyor, yüzü morarıyordu. Hastaneye gittik, röntgeni çekildi, tahliller yapıldı. Birkaç saat sonra da yoğun bakıma aldılar. Neler olduğunu anlayamıyorduk. Bir hastalık bu kadar mı hızlı ilerler? Yanına kimseyi almadılar. Sadece bir kez yoğun bakıma girdim, hemşire ‘Konuş onunla’ dedi. ‘Sana cevap veremez ama seni duyar.’ ‘Bunu da atlatacağız Meliha’ dedim. ‘Bak 2 yavrun da evde seni bekliyor. Bunlar da geçecek, toparla kendini.’’’ OĞLUNU BİR KEZ EMZİREBİLDİ Meliha Mert’in durumu giderek ağırlaşmıştı. Ankara’ya gönderilen numunelerde H1N1 sonuçları pozitif çıkmıştı. Kenan Mert, “Eşimi domuz gribi olduğunu öğrendikten 1 gün sonra kaybettik’’ dedi, sonra da devam etti: “8 gün yoğun bakımda kalmıştı. Elimizden hiçbir şey gelmedi. Oğlumuzu sadece 1 kez emzirebilmişti. Oğlunun kokusuna doyamadan gitti. Ben annemi 2.5 yaşında kaybetmiştim. Anneye hasret büyüdüm. Meğer çocuklarımın da kaderi benimkiyle aynıymış. 1 Aralık doğum günümdü. 2 Aralık evlilik yıldönümümüz. Meliha’yı evlilik yıldönümümüzde kaybettim.” ‘AŞI OLSAYDI, ACABA HAYATTA OLUR MUYDU?’ Engin Demirdal, 18 yıllık hayat arkadaşını kaybettiği an kızını aradığını söylüyor: “Saat 19.15’te öldü. 3 gün içinde ne olduğunu anlayamadan 18 yıllık hayat arkadaşımı kaybetmiştim. Kızımı aradım. En büyük şansım kızımın 17 yaşında olmasıydı. Metanetli davrandı. Şimdi baba kız birbirimize omuz verdik, ayakta durmaya çalışıyoruz.’’ Demirdal’ın aklındaki soru ise domuz gribi aşısıyla ilgili: “Herkes o kadar farklı şeyler söyledi ki, ne yapacağımızı bilemedik. Ben de kızım da aşı olmadık. Hep yan etkilerinden endişe ettim. Ama insan kendine soramadan edemiyor, eşim aşı olsaydı bugün hayatta olur muydu? Bilemiyorum.’’ ‘Eli ellerimdeyken kalbi duruverdi’ Engin Demirdal, 18 yıllık eşi ‘Sevda’sını bayramın ikinci günü kaybetti. “Bu yıl bayram bizim evimize uğramadı’’ diyen Demirdal, her şeyin bu kadar hızlı gelişmesi karşısında hâlâ şaşkın. MANİSA Turgutlu’da tarım marketi sahibi Engin Demirdal, Kurban Bayramı’nın ikinci günü 18 yıllık eşi Sevda Demirdal’ı (42) domuz gribi nedeniyle kaybetti. Demirdal sözlerine, “Bayram bu yıl bizim evimize hiç uğramadı’’ diye başladı, sonra da olanları şöyle anlattı: “Mutlu bir evliliğimiz vardı. 17 yaşında Doğa adlı bir de kızımız. Eşim Osmanlı takıları üzerine eğitim almıştı, Turgutlu’da bir bijuteri dükkânı vardı. Her şey güzel giderken, kâbus, kuru bir öksürükle başladı. Devlet hastanesine gittik, doktor sırtını dinledi, bir iki ilaç yazdı. Ama hiçbir ilaç fayda etmedi. Öksürüğü daha da şiddetlendi. Kusma da başladı. Arife sabahı erkenden, İzmir’deki Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gittik.’’ SON KEZ… Demirdal sözlerini şöyle sürdürdü: Doktorlar hemen yatış verdi. İlaç tedavisi başlamıştı. İlaçlar ayda etmiyordu. İshal de aşlamıştı. Üstüne üstlük nefes almakta da çok zorlanıyordu. Nefes alabilsin diye oksijen vermeye başladılar. Ellerim Sevda’mın ellerindeyken kalbi durdu. Doktorlar kalp masajı yaptı. 10 dakika sonra kalbi tekrar atmaya başladı. Ancak eşimin kalbi yoğun bakıma götürülürken bir kez daha durdu… Bu, onu son görüşüm oldu.’’ Engin Demirdal, Çeşme’de yaptırdıkları ve her şeyiyle eşinin ilgilendiği yazlıkta birlikte vakit geçirememelerine üzülüyor. Posted in: Haberler. Tagged: biten hayatlar Domuz gribine karşı Çin ilacı! Dec 17th, 2009 by admin. No comments yet DomuzGribi.net Tedavide başarılı çıktı! Domuz gribine karşı ilk geleneksel Çin ilacının araştırma-geliştirme aşamasında bulunduğu duyuruldu. Çin Uluslararası Radyosu’nun haberine göre, “Cinhuaçingganfang” adındaki geleneksel Çin ilacı, Pekin’deki geleneksel Çin tıbbı ve Batı tıbbı bilimsel araştırma kurulları tarafından geliştirildi. Pekin Belediyesi, Haziran ayında geleneksel Çin ilaçlarının domuz gribi tedavisindeki etkilerinin araştırılması amacıyla 10 milyon yüen (1,4 milyon ABD Doları) tutarında bütçe oluşturmuştu. Çinli uzmanlar, hayvanlar üzerinde yapılan deneyler ile domuz gribine yakalanan ve durumu çok ağır olmayan 410 hasta üzerinde yapılan klinik araştırmalar sonucu, “Cinhuaçingganfang” adlı ilacın bu hastalığın tedavisinde başarılı olduğu ve Tamiflu’yla aynı etkiyi gösterdiği sonucuna varıldığını belirtti. Yeni ilacın ulusal ve uluslararası patent başvurusunun kısa zamanda yapılacağı bildirildi. Posted in: Haberler. Tagged: çin ilacı Domuz Gribinden ölenlerin sayısı 415 oldu Dec 14th, 2009 by admin. No comments yet DomuzGribi.net Sağlık Bakanlığının bugünkü açıklamasında; “Pandemik gripten kaybedilen vatandaşlarımızın sayısı maalesef 415 olmuştur. Pandeminin başlangıcından itibaren kaybedilen bu vatandaşlarımızdan 27’si gebe veya lohusadır. Hastalıktan korunmanın en etkili yolu aşılanmaktır. Gebe ve lohusalarımız aşılamada öncelikli gruplar arasında yer almaktadır. Aşı, aile hekimlikleri, sağlık ocakları ve hastanelerimizde ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Vatandaşlarımızın herhangi bir tereddüt göstermeden aşılarını yaptırmaları, riskli gruplar başta olmak üzere okul çağı çocuklarımızın aşılanmalarına hassasiyet göstermeleri gerekmektedir.” denildi. Posted in: Haberler. Tagged: domuz gribi 415 ölüm Domuz Gribiyle ilgili korkunç şüphe Dec 11th, 2009 by admin. No comments yet DomuzGribi.net Dünyayı ayağa kaldıran domuz gribi salgını ile ilgili korkunç bir şüphe ortaya atıldı. Domuz gribini karteller adına çalışan 3 profesör mi pompaladı? H1N1 virüsünün aslında abartıldığı kadar ölümcül, salgının da şiddetli olmadığı; grip konusunda dünyanın bir numaralı otoritesi olan bir profesör ile 3 arkadaşının, danışmanlık yaptıkları ilaç şirketlerine para kazandırmak için panik havası oluşturduğu iddia edildi! Rotterdam Üniversitesi’nde görev yapan Profesör Albert Osterhaus, dünyada grip konu olduğunda akla gelen tek isim. Hatta bu nedenle kendisine bilim dünyasında takılan ad: Doktor Grip. SARS ve kuş gribi paniklerinde hep Dünya Sağlık Örgütü’nün krizi önlemek için başvurduğu ilk isim o oldu. Şimdi Hollandalı “Doktor Grip” ile ilgili bir iddia tüm dünyayı kasıp kavuruyor. İddiayı Hollanda basını yazdı İlk kez saygın bilim dergisi Science’da kısa bir makale ile dile getirilen, ardından Hollanda’da yayınlanan De Telegraaf gazetesi tarafından yayınlanan iddia, grip salgınının Doktor Grip’in servetinde dramatik bir artışa sebep olduğu yönünde. Profesör Osterhaus Avrupa İnfluenza Bilimsel Araştırma Grubu’nun Başkanı. Aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) danışma kurulu olan SAGE’nin de üyesi. Hatta WHO, domuz gribiyle ilgili olarak “küresel pandemi” kararı aldığında Osterhaus SAGE’ye başkanlık ediyordu. Ancak bunun yanında Osterhaus’un bir de aşı geliştirip üreten bir şirketi var. Profesör aynı zamanda da Roche, Novartis, Baxter, Mediimmune, Glaxo, Sanofi Pasteur gibi ilaç şirketlerine de maaşlı danışmanlık yapıyor. Yani küresel bir domuz gribi salgının fayda sağladığı tek bir isim varsa o da Osterhaus. Hem şirketinin değeri bu süreçte oldukça artmış durumda hem de danışmanlık ücreti. DSÖ’yü de yönlendirdi Ama daha vahim olan ise Danimarka’nın Information ve İsveç’in SVG gazetelerinde çıkan iddialar. Bu da SAGE’deki 8 kişilik heyette yer alan Osterhaus ve 3 arkadaşının “danışmanlık yaptıkları ilaç şirketlerinin baskısıyla DSÖ’yü yönlendirerek aslında var olmayan bir paniği tüm dünyaya yutturduğu” iddiası. SAGE’de yer alan Osterhaus’un yakın arkadaşı Profesör Frederick Hayden, Roche ve Glaxo’nun maaşlı danışmanı. Profesör Arnold Monto, “40 yıldır küresel salgını bekleyen adam” olarak biliniyor ve burundan verilen domuz gribi ilacını üreten Medimmune, Glaxo ve Viro Pharma şirketlerine danışmanlık yapıyor. Yine aynı heyette yer alan David Salisbury, İngiltere’deki imunizasyon programının başkanı ve ilaç şirketleriyle danışmanlık ilişkisi içinde… Yani 8 kişilik heyetin en etkili 4 ismi ilaç şirketleriyle organik bağ içinde. Domuz gribini JP Morgan’ın tahminlerine göre ilaç şirketlerine 7.5-10 milyar euro para kazandıracak bir hastalık konumuna yükselten süreçte de bu bilim adamlarının yönlendirmesinin hayati önem taşıdığı biliniyor. Bu uzmanların desteğiyle hazırlanan raporlarda WHO domuz gribine karşı aşılamayı 24 kez, ilaçlı tedaviyi de 18 kez önerirken, sık el yıkamanın önemine ise sadece 2 kez değinildi. ‘Salgın’ tanımını değiştirdi Bu konudaki en önemli kanıtlardan biri Der Spiegel dergisine konuşan ve grip konusundaki araştırmaları değerlendiren Cochrane Teşkilatı’nın başkanı Epidemolog Tom Jefferson’un altını çizdiği gerçek. Buna göre DSÖ, Nisan 2009′da yine bu bilim adamlarının tavsiyesiyle tüm dünyada hükümetlerin referans aldığı “pandemi” (salgın) tanımını değiştirdi. Eski tanımda WHO’nun bir hastalığı pandemi olarak ilan edebilmesi için yeni bir virüsün ortaya çıkması, hızla yayılması, insanların bu hastalığa bağışıklığının bulunmaması, yüksek ölüm oranına sahip olması ve bulaşma oranının yüksek olması gerekiyordu. Ancak Nisan ayında alınan kararla WHO, bu son iki şarttan vazgeçti ve ölüm oranı yüksek olmayan domuz gribi hastalığı bir anda pandemi tanımının içinde kendine yer bulmuş oldu. Ardından 11 Haziran’da WHO “küresel salgın” kararı aldı. Tüm dünyada hükümetler milyonlarca doz aşı siparişi verdi, ilaçlar stok edilmeye başlandı. Yani ilaç sektörüne milyarlarca dolarlık bir gelirin kapısı aralandı. İddiaya göre WHO’nun bu kritik kararları aldığı toplantılara profesörlerin taşvikiyle Glaxo, Novartis ve Baxter’in temsilcileri de gözlemci sıfatıyla ilk kez katıldı. Hakkında soruşturma başlatıldı Tüm bu iddiaların gazetelerde yer bulmasının ardından Hollanda parlamentosu Doktor Grip hakkında soruşturma başlatılmasına karar verdi. Düzenlenen özel oturumda Osterhaus’un bağlantıları didik didik edildi. Ancak meclis ülkedeki bir numaralı sağlık otoritesi olarak gördükleri profesör ile bağları koparmamayı kararlaştırdı. Şimdi ise Rus meclisinde (Duma) bir hazırlık yapılıyor. Duma’nın Sağlık Komisyonu Cenevre’deki WHO temsilcilerine iddiaların detaylı bir şekilde incelenmesi talimatı verdi. Harvard Üniversitesi: Salgın çok şiddetli değil ABD’li ve İngiliz bilim adamları domuz gribi salgının dünyayı tahmin edildiği kadar şiddetli vurmadığını öne sürdü. Amerika’daki Harvard Üniversitesi ve İngiliz Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından yürütülen araştırmalarda ABD’deki domuz gribinden ölüm oranları ve önceki grip sezonlarındaki ölüm oranları incelendi. Buna göre domuz gribinden ölüm oranı her yıl grip yüzünden ortalama 36 bin kişinin yaşamını yitirdiği ülkede, ortalamanın biraz altında kalabilir ya da en kötü ihtimalle bunun çok az üzerine çıkabilir. Ağustos ayında ABD Başkanı’nı bilgilendiren Bilim ve Teknoloji Danışmanları Konseyi tarafından hazırlanan bir raporda domuz gribinden ölü sayısının 30 bin ile 90 bin arasında olacağı hesaplanmıştı. Harvard Üniversitesi profesörü Marc Lipsitch, hatalı olduğunu öne sürdüğü bu tahminin sınırlı verilerle yapıldığını söylüyor. WHO açıklama yaptı: İddialar kesinlikle asılsız İDDİALAR üzerine WHO sözcüsü Gregory Hartl, bir açıklama yaptı. WHO toplantılarına ilaç sektöründen temsilcilerin bulunmasının doğal olduğunu söyleyen sözcü, toplantıda bulunan temsilcilerin hiç söz hakkı olmadığını ve toplantının gidişatını etkilemediğini sözlerine ekledi ve “Aşı yapıyoruz ve bu yüzden aşının içinde olanları bilmemiz gerek” dedi. WHO’da çalışan herkesin geçmişlerinin çok sıkı bir biçimde incelendiğini açıklayan Hartl, adı skandala karışan Frederick Hayden’in Dünya’daki en iyi virolog olduğunu ve grip hakkında birşey sorulması halinde cevap verecek ilk kişinin Hayden olması gerektiğini belirtti. WHO’nun çalışanlarının finansal geçmişlerini kamuoyuyla paylaşmalarının şimdilik mümkün olmadığını söyleyen Hartl WHO’nun özgür bir kurum olduğunu açıkladı. Posted in: Haberler. Tagged: korkunç şüphe Kronik rahatsızlığı bulunanlar, domuz gribine karşı daha duyarlı olmalı Dec 8th, 2009 by admin. No comments yet DomuzGribi.net Türkan Gizer Aile Sağlığı Merkezi Başhekimi Dr. Halit Çabuk, kronik rahatsızlığı bulunanların domuz gribine karşı daha duyarlı olması gerektiğini söyledi. Adana’da Kozan Sisliler Derneği’nde domuz gribi hakkında seminer verildi. Dr. Halit Çabuk’un sunumundan önce kısa bir konuşma yapan Dernek Başkanı Prof. Dr. Adem Ersoy, sık sık etkinlik yapmak yerine daha faydalı ve etkin faaliyetlerde bulunmaya çalıştıklarını söyledi. Türkan Gizer Aile Sağlığı Merkezi Başhekimi Dr. Halit Çabuk, domuz gribinden öldü denilen insanların çoğunun aslında akciğer yetmezliğinden kaybedildiğini anlattı. Dr. Çabuk, “Kalp, tansiyon, şeker ve akciğer yetmezliği gibi kronik rahatsızlığı olanlar domuz gribine karşı daha duyarlı olmalı. Domuz gribinden öldü diye duyurulan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunu aslında kalp ve akciğer yetmezliğinden kaybediyoruz.” dedi. Özellikle kalabalık alanlarda öksürürken veya hapşırırken dikkatli olunması gerektiğini belirten Dr. Halit Çabuk, “Virüs, öksürük, hapşırık, kan ve idrar gibi sıvılardan bulaşıyor. Virüs yemeklerden geçmiyor. Onun için öksürürken veya aksırırken mutlaka bir mendille, yoksa avcumuzla ağzımızı kapatmalıyız. Daha sonar mendili mutlaka çöpe atmalıyız ve elimizi de en az 30 saniye kadar sabunlu su ile yıkamalıyız. Ayrıca millet olarak sıkça yaptığımız sarılma, öpüşme, tokalaşma gibi eylemlerle de virüs kişiden kişiye geçmekte.” diyerek dinleyenleri uyardı. Hastalığın ilk 3 gününün çok önemli olduğunu dile getiren Dr. Çabuk, “İlk 3 günde hastada 38 derecenin üzerinde ateş olur. Ateşli olduğu süre içerisinde bulaşıcılık sürer. Virüs sert yüzeylerde 48 saat, elbise gibi eşyalarımızda ise 8-12 saat yaşayabilmekte. Sevindirici bir durum ise virüsün alkol, deterjan, hipo gibi kimyasallarla ölüyor olması. Onun için mutlaka evinizde ve işyerinizdeki kapı kollarını, masa, tezgah ve çocuklarınızın oyuncakları gibi sert yüzeye sahip bölgeleri deterjanlı su ile sık sık siliniz. Hasta veya kullandığı eşya ile temas sonrası mutlaka elinizi sabunla yıkayınız. Virüsten korunmak için sağlıklı beslenin, istirahat edin, hasta ile temas etmekten kaçının ve mutlaka maskenizi takın.” dedi. Virüse yakalanıldığında, en geç 48 saat içerisinde tedaviye başlanılması gerektiğini de ifade eden Dr. Çabuk, “Virüsün ilk 48 saati çok önemli. Bu süre zarfında mutlaka tedaviye başlanılmalı. Tedavi süresi 5 gün. Yumurtaya karşı alerjisi olan çocuklarınızı da aşı yaptırmayın. Ayrıca 18 yaşın altındakilere domuz gribine yakalandığında kesinlikle aspirin vermeyin. Sizi hekim ve hemşehriniz olarak uyarıyorum. Aralık ayı içerisinde mutlaka aşınızı yaptırın. Çünkü aralık ayı sonunda sağlık ocaklarındaki aşılar geri toplanacak. Sonrasında isteseniz de aşı bulamazsınız.” şeklinde konuştu. Dr. Halit Çabuk’un sunumunu dikkatle dinleyen Hayriye Özgüner adlı vatandaş ise kafalarının çok karıştığını söyledi. Özgüner, “Sağlık Bakanı ‘olun’ derken Başbakan ‘ben olmam’ diyor. Başbakan olmuyorsa biz neden olalım? Başbakan aşı olursa kafamızdaki soru işaretleri de gider.” diyerek aşı olmakla olmamak arasında gidip geldiğini belirtti. Sunumu dinleyenlerin çoğunluğunun eğitim seviyesinin düşük olduğunu dile getiren Fikret Öztürk adlı vatandaş ise, “Madem aşı bu kadar önemli neden bütün okullarda aydınlatıcı bilgiler verilmiyor. Dört çocuğum var. Daha önce aşıyı kesinlikle yaptırmak istemiyordum. Ama, bende hemşehrimiz Dr. Halit Çabuk’un verdiği bilgiler karşısında ‘aşı olmalıyım’ kanaati oluştu. Yine de içimde bir korku var. Sağlık Bakanına güvenmediğim için aşı yaptırmayabilirim de.” diyerek ikilem içerisinde olduğunu söyledi. Sunumdan önce dernek yönetimi üyelerine maske dağıttı. Dr. Haluk Çabuk da sunum sonrasında maskelerin takılmasını uygulamalı olarak göstererek, hangi durumlarda kullanılması gerektiği yönünde bilgiler verdi. Posted in: Haberler. Tagged: kronik hastalık domuz gribi Domuz gribi aşısı olan öğrenciler, 2 gün izinli sayılacak Dec 8th, 2009 by admin. No comments yet DomuzGribi.net Sağlık Bakanlığı tarafından okullarda öğrencilere yönelik yapılacak H1N1 aşı çalışmasında, veli onayı ile aşı olan çocuklar iki gün izinli sayılacak. Bakanlığın, il sağlık müdürlükleri aracılıyla yapacağı aşı çalışmasında okullarda aşı odasının bulundurulması zorunlu tutuldu. Okullarda öğrencilerin domuz gribi aşısı olup olmaması yönünde velilerden izin alınması amacıyla gönderilen formlar teslim alındı. Bu formlardaki velinin talebine göre okullarda domuz gribi aşısı çalışmaları bu hafta başlıyor. Velinin onay verdiği öğrenciler sağlık müdürlüğüne bağlı personel tarafından aşılanacak. Sağlık Bakanlığı tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderilen yazıda, okullardaki domuz gribine karşı aşı çalışmalarının başlatılacağı bildirildi. Bu hafta başlayacak aşı çalışmasında velilerin onay verdiği öğrencilerin aşılanması hususunda dikkatli olunması istendi. Aşı çalışmasının ise okullarda yapılacağı belirtildi. Okul idarecilerinin aşı çalışması için mutlaka aşı ekibine bir oda tahsisi yapması talebinde bulunuldu. Aşı yapılan çocukları, aşı yapıldığı gün ile ertesi gün mutlaka izin verilmesi ve okula gelmemesi uyarısında bulunuldu. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Müsteşar Yardımcısı Sadettin Sabaz imzalı Türkiye genelindeki bütün valilik ve il sağlık müdürlüklerine aşı çalışması ile ilgili gönderilen yazıda da bu hususlara dikkat edilmesi istendi. Bakanlığın yazısında çocukların iki gün izin yapmasına dikkat çekilirken, aşılama ekibi koordineli çalışılması istendi. Posted in: Haberler. Tagged: domuz gribi öğrenci ERZURUM ‘da Domuz gribinden 5 kişiyi kaybettik Dec 8th, 2009 by admin. 1 comment DomuzGribi.net Erzurum’da bugüne kadar, domuz gribi nedeniyle 1′i çocuk, 1′i bebek olmak üzere toplam 5 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Erzurum İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Serhat Vançelik, yaptığı açıklamada, domuz gribi vakasının görüldüğü 18 Ekim tarihinden itibaren ilde toplam 89 kişide virüs saptandığını belirterek, halen 17 hastanın pandemik grip teşhisiyle, 11 kişinin ise hastalık şüphesiyle hastanelerde yattığını ifade etti. VANÇELİK AÇIKLAMA YAPTI Erzurum’da ikamet eden 3 kişinin ve Erzincan’dan sevk edilen 1 çocuk ile Kars’tan sevk edilen 7 aylık bebeğin, pandemik grip nedeniyle öldüğünü açıklayan Vançelik, şunları kaydetti: “İlimizde ikamet eden 38 yaşındaki M.Y., 58 yaşındaki N.Ç. ve 79 yaşındaki H.C. olmak üzere 3 kişi maalesef hayatını kaybetmiştir. Ayrıca, Erzincan’dan sevk edilen 4 yaşındaki E.Y. ile Kars’tan sevk edilen 7 aylık U.K.’yı da pandemik grip nedeniyle kaybetmiş bulunmaktayız.” EN İYİ KORUNMA AŞI Doç. Dr. Vançelik, açıklamasında ayrıca pandemik gribin, çok sayıda kişinin hastalanmasına ve bazı ölümlere yol açtığını belirterek, pandemik grip hastalığından korunmanın en etkili ve tek yolun aşılanmak olduğunu bildirdi. Aşı uygulamasının 6 ay-50 yaş arası herkese, 50 yaşın üzerindeki risk gruplarına, aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapıldığını ifade eden Vançelik, hafta içerisinde velileri tarafından aşılanma onayı verilen öğrencilerin de aşılanacağını kaydetti. Vançelik, çocuklar ve sürekli hastalığı olanların aşılanmasının önemine dikkat çekerek, ülkemizde pandemik grip nedeniyle hayatını kaybedenlerin üçte birinin 50 yaşın altında ve sağlıklı kişiler olmasının da 50 yaş altı kişilerin aşılanması gerektiğini ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.
Anket
 


hangi takım daha iyi?
FENERBAHÇE SK
GALATASARAY SK
BEŞİKTAŞ JK
Trabzon SK

(Sonucu göster)


Facebook beğen
 
Duyurular
 
SİTEMİZDE İYİ EĞLENCİLER
Takvim
 
 
Reklam
 
Anlamlı sözler Skype indir
 
Bugün 38525 ziyaretçi (81815 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol